Cumhurbaşkanı ve Cumhurbaşkanı Adayı Ersin Tatar, Türkiye kökenli vatandaşların vatanın ayrılmaz bir parçası olduğunu kaydederek, "Türkiye kökenli vatandaşlarımızın kılına dokundurtmayız." dedi.
Ersin Tatar Seçim Ofisi'nden yapılan açıklamaya göre, Tatar, Nikos Hristodulidis'in dün yaptığı açıklamalarıyla ilgili yazılı bir mesaj yayımladı.
Hristodulidis'in açıklamasına tepki gösteren Tatar, "Türkiye kökenli vatandaşların kimliğini, kökenini, varlığını sorgulamak kimsenin haddi değildir. Kimse devletimize karışamaz, kimse vatandaşlarımızı hedef alamaz." ifadelerini kullandı.
"Hristodulidis'in açıklaması Kıbrıs Türk halkına yönelik açık bir tehdit"
Tatar, mesajında, Hristodulidis'in açıklamasının, "Kıbrıs Türk halkına yönelik açık bir tehdit, tarihi gerçeklere ve meşru haklara yapılmış ağır bir saygısızlık" olduğunu kaydetti.
"Halkımızı eşiti olarak görmeyen bu hadsiz siyaset, hala bizi kendi yönetimine yama yapabileceğini, Türkiye kökenli vatandaşlarımızı adamızdan sürebileceğini zannetmektedir." diyen Tatar, her fırsatta Türkiye kökenli vatandaşlara saldıran bu zihniyetin, Türkçe olarak da yayımladığı açıklamasında hadsizliğini daha da büyüterek, Kıbrıs'ta kendine göre tasarladığı bir çözümün ertesinde kimin yaşayacağı üzerine hüküm vermeye kalktığını belirtti.
Tatar, açıklamasında şu ifadeleri kullandı:
"Bizim vatandaşlarımız hakkında yorum yapmaya, onların varlığını sorgulamaya hiç kimsenin hakkı yoktur. Kimse bu halkın eşit vatandaşlarını ayıramaz, dışlayamaz, aşağılayamaz.
Kıbrıs Türk halkını bölmeye kalkışan ve kendini bu adanın tek sahibi gören bu zavallı anlayış hem tarihe hem de insanlığa kördür. Tarih açıkça göstermiştir ki bu topraklarda Kıbrıs Türk halkı vardır ve var olmaya devam edecektir. Türkiye kökenli vatandaşlarımız da vatanımızın ayrılmaz bir parçasıdır. Onların kimliğini, kökenini, varlığını sorgulamak kimsenin haddi değildir. Kimse devletimize karışamaz, kimse vatandaşlarımızı hedef alamaz.
Bugün bizi devletimizden koparıp Rum'a yama etmek isteyenlere, bizi halk olmaktan çıkarıp cemaat düzeyine indirmeye çalışanlara, Cumhurbaşkanı makamını bir azınlık cemaati lideri olarak göstermeye cüret edenlere sesleniyorum. Kıbrıs Türk halkı, beş asra yaklaşan çok uzun bir süredir bu topraklarda vardır ve en az Rumlar kadar egemendir."
"51 yıldır bu adada yeni bir acının yaşanmamasının sebebi Türk askeri ve garantörlüktür"
Tatar, Kıbrıs Türkü'nün bu topraklarda kendi demokratik iradesiyle devletini kurduğunu, KKTC'nin sınırlarının belirlendiğini, Anayasal düzeni ve otoritesiyle kendi geleceğini tayin eden Kıbrıs Türk halkının devleti olduğunu vurguladı.
"Rum lider bilmelidir ki Kıbrıs Türk halkının güvenliği Anavatan Türkiye'nin etkin ve fiili garantisi altındadır. Türk askeri bu adada barışın ve güvenliğin meşru teminatıdır." diyen Tatar, 51 yıldır bu adada yeni bir acının yaşanmamasının tek sebebinin Türk askerinin caydırıcı gücü ve garantörlüğün varlığı olduğunu kaydetti. Tatar, bu gerçeğin ne Rum'un tehdidiyle ne de uluslararası masalarda kurulacak oyunlarla ortadan kaldırılabileceğini belirtti.
Federasyonun "eskimiş, bitmiş" defterinin artık kapandığını ifade eden Tatar, Crans Montana'da yaşananları hatırlatarak, ortak zemin olmadığının Birleşmiş Milletler'in kayıtlarına geçtiğini söyledi.
"Rum tarafı federasyon modelini bizzat kendisi öldürmüş ve gömmüştür"
Tatar, "Daha açık ifade edeyim. Rum tarafı bugüne kadar ortaya koyduğu tek yanlı ve yalnızca kendi çıkarını düşünen tavrıyla federasyon modelini bizzat kendisi öldürmüş ve yine bizzat kendisi gömmüştür. Bu bir görüş değil, tarihsel bir olgudur. " dedi.
Türkiye Cumhuriyeti'nin tam desteğiyle yeni vizyonu hayata geçirdiklerini, bu vizyon sayesinde halkın önünün açıldığını, devletin Türk Devletleri Teşkilatı'na anayasal ismiyle gözlemci üye olduğunu dile getiren Tatar, şunları kaydetti:
"Bugün CTP adayının ortadan kaldırmayı vadettiği devletimiz, uluslararası platformlarda daha güçlü temsil edilmektedir. Kıbrıs Türk halkı Rum'un idari gölgesinde yaşamayı reddetmiştir. Romantizmin yerini gerçeklik, saplantılı ideolojinin yerini akıllı diplomasi, öğretilmiş çaresizliğin yerini kararlı duruş, eski ezberlerin yerini ise yeni paradigma almıştır.
Rum liderin halkımıza yönelik sözde tehditlerine karşı cevabım açıktır. Kıbrıs Türk halkı Rum'un içinde yer alacak bir azınlık cemaati değildir. Kıbrıs Türk'ü tarihsel varlığı ile bağımsız ve özgür bir halktır. En az Rumlar kadar kıymetlidir. Bizim devletimiz vardır, bayrağımız vardır, geleceğimiz vardır. Biz kendi yolumuzu çizdik, o yolda ilerlemeye devam ediyoruz. Kimse bu halkı geriye götüremeyecektir.
Halkımıza verdiğim söz bakidir. Atak diplomasi vizyonumuzla engelleri aşmaya, haklarımızı savunmaya, güvenliğimizi ve egemenliğimizi korumaya devam edeceğiz. Sadece Rum'a hizmet eden mevcut statükoyu korumak isteyenlere inat, halkımızın geleceğini, güvenlik ve egemenlik temelinde inşaya devam edeceğiz."