10275,80%0,46
39,81% 0,10
46,90% 0,33
4274,45% 0,36
6794,97% -0,20
ABD Ulusal Kuraklıkla Mücadele Merkezi (NDMC) ile Birleşmiş Milletler Çölleşme ile Mücadele Sözleşmesi (UNCCD) 2023-2025 yılları arasında küresel araştırmasını yayımladı. Son iki yılda tarihin kaydedilen en yaygın ve zarar verici kuraklıklardan bazıları yaşandı. Raporda, Akdeniz de dahil olmak üzere dünyanın dört bir yanındaki en ciddi kuraklık noktaları belirlenmesi için, ülkeler, bilim ve medya kaynaklarından faydalanıldı. Raporun en çarpıcı sonucu ise Türkiye adına oldu: Akdeniz'deki kuraklığın yükünü İspanya, Fas ve Türkiye çekiyor! “Kuraklık sessiz bir katildir” Resmi verilere göre, iklim değişikliğinin etkisiyle rekor kıran sıcak baharın ardından haziran ayı başında AB ve İngiltere'nin yaklaşık yüzde 35'i bir tür kuraklık uyarısı altında kaldı. Ukrayna'nın geniş bölgelerinde, Türkiye'nin bazı bölgelerinde ve İngiltere, Polonya, Kıbrıs, Yunanistan ve Balkanların güneydoğusunda alarm koşulları yoğunlaşıyor. UNCCD İcra Sekreteri İbrahim Thiaw, "Kuraklık sessiz bir katildir. Sürünerek gelir, kaynakları tüketir ve ağır çekimde hayatları mahveder. Yaraları derin ve giderek artıyor. Acil küresel iş birliği gerektiriyor. Enerji, gıda ve su aynı anda tükendiğinde toplumlar çözülmeye başlar. Hazır olmamız gereken yeni normal budur” dedi. NDMC Kuraklık Etkileri Araştırmacısı Paula Guastello, "Okuldan alınan ve evliliğe zorlanan kızlar, karanlıkta kalan hastaneler ve kirli su bulmak için kuru nehir yataklarında çukur kazan aileler. Bunların hepsi ciddi kriz işaretleridir" diye belirtti. Avrupa'nın kuraklık noktaları Su kıtlığı son yıllarda İspanya'nın tarım ve turizm sektörlerini sert bir şekilde vurdu. Eylül 2023'e kadar, iki yıl süren kuraklık ve rekor sıcaklık İspanya'nın zeytin mahsulünde yüzde 50'lik bir düşüşe yol açarak zeytinyağı fiyatlarının ülke genelinde iki katına çıkmasına neden oldu. Bu arada Türkiye'de kuraklık yeraltı sularının tükenmesini hızlandırarak yerel halkı ve altyapılarını tehlikeye atan obrukları tetikledi. Ayrıca akifer depolama kapasitesini de kalıcı olarak azaltıyor. Raporun yazarlarından ve NDMC direktörü Dr. Mark Svoboda, "Akdeniz ülkeleri tüm modern ekonomiler için kömür madenindeki uyarıcı 'kanaryaları' temsil ediyor" diyor. NDMC direktörü Dr. Mark Svoboda, "İspanya, Fas ve Türkiye'nin sürekli kuraklık altında su, gıda ve enerjiyi güvence altına almak için verdikleri mücadeleler, kontrolsüz küresel ısınma altında su geleceğinin bir ön izlemesini sunuyor. Zenginliği ya da kapasitesi ne olursa olsun hiçbir ülke kayıtsız kalmayı göze alamaz” diyor ve ekliyor: “Kurak bir dönem olmaktan çok uzak, bu yavaş ilerleyen küresel bir felaket, şimdiye kadar gördüklerimin en kötüsü.” Kuraklık 'sadece bir hava olayı değil' Kuraklığın yoksulluk, açlık ve enerji güvensizliğini artırdığı düşünüldüğünde, en yıkıcı sıcak noktalar Avrupa'nın dışında, dünyanın en yoksul ülkelerinden bazılarında bulunuyor. Rapora göre, Doğu ve Güney Afrika'da 90 milyondan fazla insan akut açlıkla karşı karşıya ve bazı bölgelerde şimdiye kadar kaydedilen en kötü kuraklık yaşanıyor. Somali'de hükümet, kuraklığa bağlı açlık nedeniyle sadece 2022 yılında 43 bin kişinin öldüğünü tahmin ediyor. Zambiya, Nisan 2024'te Zambezi Nehri'nin uzun vadeli ortalamasının yüzde 20'si seviyesine düşmesiyle dünyanın en kötü enerji krizlerinden birini yaşadı. Ülkenin en büyük hidroelektrik santrali olan Kariba Barajı'nın üretim kapasitesinin yüzde 7'ye düşmesi, günde 21 saate varan elektrik kesintilerine yol açarak hastaneleri, fırınları ve fabrikaları kapanmaya zorladı. NDMC direktör yardımcısı ve kuraklığın etkileri araştırmacısı Dr. Kelly Helm Smith, "Kuraklık sadece bir hava olayı değil; sosyal, ekonomik ve çevresel bir acil durum olabilir” diye vurguluyor. Doğu Afrika'da, aileler hayatta kalmak için çeyiz peşinde koşarken zorla çocuk evlilikleri iki kattan fazla arttı. Etiyopya'da yasak olmasına rağmen, kuraklıktan en çok etkilenen dört bölgede çocuk evliliklerinin sıklığı iki kattan fazla artış gösterdi. Dünyanın öbür ucunda, Amazon'da kuraklık, uzak yerli ve kırsal topluluklar için hayatı altüst etti. Bazı bölgelerde nehir, şimdiye kadar kaydedilen en düşük seviyesine inerek, doğum yapan kadınlar da dahil olmak üzere bölge sakinlerini mahsur bıraktı ve tüm kasabalar içme suyundan mahrum kaldı. Kuraklığın kadınlar ve çocuklar üzerinde orantısız bir etki yarattığı ortak bir temadır. Guastello, "Bu kuraklık sırasında gördüğümüz başa çıkma mekanizmaları giderek daha çaresiz hale geldi," diyor. İklim değişikliği ve El Nino 'şiddetli fırtına' yaratıyor Araştırmacılar, 2023-2024 yılları arasında El Nino iklim fenomeninin zaten sert olan iklim değişikliği etkilerini daha da artırdığını ve başlıca tarımsal ve ekolojik bölgelerde kurak koşulları tetiklediğini belirtiyor. Raporun eş yazarı Dr. Smith, "Bu şiddetli bir fırtınaydı. El Nino, iklim değişikliği yangınına körükle giderek birçok hassas toplum ve ekosistemin sınırlarını aşan etkilerini artırdı," diyor. Rapor, kuraklığın etkilerini hafifletmek için çeşitli tavsiyelerde bulunuyor: Hayat kurtarmak için daha güçlü erken uyarı sistemleri, havza restorasyonu gibi doğa temelli çözümler, şebeke dışı enerji altyapısı ve cinsiyete duyarlı adaptasyon. Dr. Smith, "Dünya ulusları pek çok acıyı önleyecek kaynaklara ve bilgiye sahip. Asıl soru şu: Bunu önlemek için isteğimiz var mı?" diye ekliyor.