10358,46%0,26
40,15% 0,22
47,03% 0,08
4336,36% 1,24
6897,23% 0,94
Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Milletvekili Fikri Toros, Doğu Akdeniz ve Orta Doğu’da yaşanan son gelişmeler ışığında Kıbrıs meselesine dair değerlendirmelerde bulundu.
Toros, sosyal medya üzerinden yaptığı açıklamada, dünya düzeninin kapsamlı bir dönüşüm sürecinde olduğunu belirterek, bu yeni dönemde ülkelerin siyasi pozisyonlarının ötesinde; güvenlik ve enerji merkezli ortak çıkarların ön planda olduğunu ifade etti.
“Doğu Akdeniz’de enerji, güvenlik ve ittifak politikaları yeniden şekillenirken, Kıbrıs Sorunu artık sadece iki toplumun meselesi olmaktan çıkmıştır. Bölge için yeni dünya düzeninin barış, adalet ve eşitlik ilkeleri üzerine kurulup kurulamayacağının bir sınavıdır” diyen Toros, bu çerçevede Kıbrıs’ın kapsayıcı ve adil bir düzen içinde çözülmesinin zorunlu olduğunu vurguladı.
Toros'un açıklamasının tamamı şu şekilde:
Yeni Dünya Düzeni Çerçevesinde Kıbrıs
Doğu Akdeniz ve Orta Doğu’da yaşanan son gelişmeler, dünya düzeninin kapsamlı bir dönüşümden geçtiğini açıkça ortaya koymaktadır. Ülkelerin ve toplumların siyasi pozisyonları yerine, güvenlik ve enerji merkezli ortak çıkarlara dayalı güç birliği stratejilerinin öne çıktığına tanık olmaktayız.
Doğu Akdeniz’de sahildar olan ülkeler arasında enerji, güvenlik ve ittifak politikaları yeniden şekillenirken, Kıbrıs Sorunu artık sadece iki toplumun meselesi değil; bölgede yeni dünya düzeninin barış, adalet ve eşitlik ilkeleri temelinde kurulup kurulamayacağının bir sınavı olarak değerlendirilmelidir.
Yeni dünya düzeni; sadece büyük güçlerin çıkar hesaplarının yeniden şekillenmesi değil, aynı zamanda bölgesel halkların meşru beklentilerinin karşılanacağı kapsayıcı bir düzen olmalıdır.
Bu bağlamda, Kıbrıs meselesi artık “dondurulmuş bir sorun” olarak değil, yeni düzenin adil ve kalıcı barış temelleri üzerine inşa edilebilmesi için çözümlenmesi zaruri olan bir meseledir.
Bilinmelidir ki, bölgesel kırılganlığın son bulması, “çekirdek” konumunda olan Kıbrıs’ta siyasi eşitliğe dayalı, adil ve kalıcı bir kapsamlı çözümle mümkün olabilecektir.
Uluslararası güçler, çatışmaları yönetmeye değil, kalıcı çözümler üretmeye odaklanmalıdır. Bu da, taraflara somut destek ve cesaret vererek, barış tesisi süreçlerine dair sarsılmaz bağlılık ortaya konmasını gerektirmektedir!
Kıbrıs özelinde ise, iki toplumun siyasi eşitliğine ve güvenliğine dayalı bir ortaklık vizyonuna sahip liderlerin görevde olmasını zorunlu kılmaktadır.
Kıbrıs’ta kapsamlı çözümle birlikte elde edilebilecek kalıcı barış, Doğu Akdeniz’de istikrarın ve yeni dünya düzeninde meşruiyetin temel taşlarından biri olacaktır.